2 Haziran 2011 Perşembe

tatlı yiyelim tatlı konuşalım.... bakalım  mümkünmü !!!
ne zaman halkın arasına girip bir maruzatım var dediğimde sinir harbi içinde oradan uzaklaşmam gerekiyor... sanki bu bir kural ....evet başlıyorum anlatmaya; nerdeyse bir arşına eş saç uzunluğumu değiştirip ense kökünde sabitlemeye karar verdim ...önümüz yaz... saç topla ,yıka,kremle,kurut işlemlerinden sıtkım sıyrılmışken süper fikir olduğuna canı gönülden inanarak kuaför koltuğuna oturdum...sonuçmu...kesmedi...bir karıştan fazla kesmiş olabilir ama istediğim boyutta kesmedi... pişman olurmuşum ... hayat benim saç benim pişmanlık benim ..tasası sanamı düştü kardeşim .... zaten sıkkındım aman hiç bulaşmayayım gider evde kendim kısaltırım dedim...sonrada yok fön çekelim...istemiyorum ... fönsüz olmaz... dalgalı fön çekiyorum modeli göstersin ...yaw ben ömrümde böle bi fön çektirmemişim eve gidip duş alacam niye çekiyosun ...aaa ben çekeyim bu imaja bayılıp hep çektireceksin ..yok yaw...daha neler ... toplum olarak karşındakinin üzerine bu kadar binmek, ısrar etmek ,inadına yandaş bulup kenetlenmek nedir anlayamıyorum .... yemeğe misafirliğe gidersin 2 kaşık yeter dersin tepeyle yemek konur bitirmeden kalkamassın ...çay istemem dersin içmeden bırakmam....pazara gidersin bir kilo istersin tartar 1,5 geldi 2 tane daha attım 2 kg güzel ablacım ...buyrun bakalım .... eskidende para üstü yerine sakız kavramı vardı bakkallarla beraber o  tarih oldu galiba...daha bin ton böyle insanın sinir sistemine abanma hadisesi anlatılabilinir pek tabi.... beni feci dellendiren başka bir antikalık ... bi kaç film birikmişti...her zaman tab ettirdiğim fotoğrafcıya bıraktım ... 3 gün sonra gel dediler...gittim ...haftasonuna hazır olur bekleyin ...eyvallah ...bende istiyorum ki bu mahalle aralarındaki esnaflar ayakta kalsın hem gidiyosun  fotoğraf ve eski makine muhabbeti ediyosun hem bünye harbi bir sanat akımına yön veriyo sanıyor mutlu hissediyosun ... velhasılı hafta sonu oldu ...gittim filmler tab edildimi diye bi heyecanla ... bir film edilmiş diğer ikisi edilmemiş ...sebep ...basılacak bişey yokmuş..filmlere bakıyorum eeeee işte hepsi burda niye tab etmediniz.... güzel değil bunlar....basmaya gerek yok ....neye göre ...kime göre... sanat eleştirmenimisin mübarek ... lanet olsun içimdeki esnaf sevgine deyip tabi tüm gemiler yakılarak aldım filmleri gittim eminönüne ..cillop gibi 2 saatte tab ettiler... oh be yaw....bende o iki saatte eminönü -sirkeci- mısır çarşısı şeytan üçgeninde eli kolu doldurdum ...işte bu fındıklı akidelerde kısa günün karı... muazzam bi lezzet ..şiddetle önerilir...dikkat bağımlılık yaratabilir...

6 yorum:

Nihan dedi ki...

akideyi sevdiğimi nereden biliyorsun:)))
ben ısrarcılara cevap vermeden şöyle ters bir bakış atıyorum.hem kendim rahat ediyorum hem onlar.nasıl bakıyorsam ikiletmiyorlar.:)))))))))))))güzel canını sıkma kutupcum.

Unknown dedi ki...

OFF cidden herşeyi en iyi onlar biliyor, başkası hiçbirşey anlamıyor.
kuaförlere genelde çok dik gidiyorum. 1 mm kesilecek diyorum 10 sefer. Fön istemiyorum diyorum ve hemen kalkıyorum. Ama mama gak guk demelerine fırsat vermiyorum.
Fotoğrafçıdaki muhabbeti ben de yaşadım. adamlara deneysel fotoğrafçılıkla ilgilendiğimi getirdiğim filmlerin içi boş bile olsa banyo yapılıp cdye atılmasını söyledim. şimdi hiç sorgulamıyorlar :)

ayci dedi ki...

güzel değil bunlar....basmaya gerek yok


PARDON?!?!

iyi ki benim başıma gelmedi bunlar! gerçi gelseydi, senin gibi tab ettirirdim. kim kimin adına karar veriyor?
gerci topluca yapıyoruz bunu.

artık yeni nesilde mi böyle emin değilim yanlız.
esnafa birşey diyemiyecegim, fakat misafirlige geldiklerinde, çay kahve - yok hic birşey dedikleri zaman cidden birşey ikram etmiyorum.

iyi oluyor, hemencecikte kalkıyorlar :D

Deli Anne dedi ki...

Aaa, manyak bunlar diyesim geldi.. İşgüzarlığı hazzetmiyorum ben de hiç.. Hep de diyorum ki Allah'ım beni bu cahil cühada işgüzarlıktan koru diye.. Hele kuaförler bambaşka bir mevzu öyle ki tümden kestim gitmeyi.. evde kör topal kendim yapıyorum birşeyler

Peritozu dedi ki...

Insani koparir bu adamlar... !

sine'mden dedi ki...

şunu söylemeden geçemedim ki; fotoğrafçıya bu kadar kızmayın...onlarda net olmayan,karanlık çıkan fotoları bastıklarında da "bunları niye bastınız,zaten kötülermiş" diyen müşterilerle karşılaşıyorlar.dolayısıyla bu önlem en iyisi.nasılolsa istediğinizi basmaları en fazla yarım saat sürer,yakinen biliyorum da ordan söylüyorum.ayrıca film tabını 3 günde teslim etmek,bana ilginç gelen o :)))

Yorum Gönder